Ponsetya – Atatürk Çiçeği Bakımı

Birçok farklı isme sahip olan Atatürk çiçeği; poinsettia, ponsetya, Noel yıldızı, Noel çiçeği gibi isimlerle anılan bir türdür.

Ponsetya çiçeğinin özellikleri:

Sivri uçlu koyu yeşil yapraklarının hemen üstünde yer alan ve genelde kırmızı renkte olan çanak yapraklarıyla oldukça dikkat çekici olan bu güzel bitkinin ortasında ise küme halinde sarı renkli çiçekler açar. Üst kısımda yer alan çanak yaprakların kırmızı dışında pembe, beyaz gibi farklı renkleri de bulunmaktadır. Sütleğengiller familyasının bir üyesi olan bu güzel bitkinin ana vatanı Meksika ve Orta Amerika’dır.

Ponsetya Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Güzeller güzeli Atatürk çiçeğini aldınız ve her zaman bu güzelliğini korumasını istiyorsunuz. Peki, nelere dikkat etmeli ve gelişimi için neler yapmalısınız? Şimdi gelin adım adım tüm adımlara birlikte bakalım…

Atatürk çiçeği için toprak ve saksı seçimi:

• Torf bakımından zengin, geçirgen ve yumuşak topraklar en doğru seçimdir. Bu tarz topraklar, genelde "süs bitkisi toprağı" olarak satışa sunulmaktadır.

• Saksı seçiminde ise altından fazla suyun akacağı delikler olan ve bir tablası bulunan saksıları tercih etmelisiniz. Yılda 1 kez saksı değişimi yapmanız gerekebilir. Saksı değişimi sırasında saksının bir numara büyüğüne geçmeniz, bitkinin köklerinin daha rahat etmesini sağlayacaktır.

Güneş ışığı, ortam sıcaklığı ve nem:

• Ne çok sıcak ne de çok soğuk havalardan hoşlanmayan ponsetya, 10-19 derece arası sıcaklıkları sevmektedir. İdeal oda sıcaklığı da yine bitki için uygundur.

• Gün ışığına doğrudan maruz kalmayı sevmez. Ancak aydınlık ortamlardan hoşlanır.

• Güneş ışığı alan (ancak bu güneş ışığının çiçeği yakmaması önemli) bir yere konumlanması oldukça önemlidir.

• Güneş ışığına çok maruz kalırsa yaprak rengi solar ya da kurur. Bu nedenle gündüz saatlerinde çok fazla güneş gelen alanlar tercih edilmemelidir. Sabah ve akşam güneşinde ise, beslenmesi için perdeleri açabilirsiniz.

Sulama:

• Kış aylarında çok fazla sulanmaması gereken Atatürk çiçeği, haftada bir kez sulansa yeterli olur. Ayrıca kış aylarında suyun oda sıcaklığında veya biraz ılık olması faydalı olacaktır.

• Bahar ve yaz aylarında ise su ihtiyacı artsa da çok fazla sulama istemez. Mümkünse haftada maksimum 2 defa olacak şekilde bir sulama düzeni oluşturabilirsiniz.

• Sulama zamanını tespit etmek için kuruluk testi yapabilirsiniz. Bunun için parmağınızı birkaç cm toprağa batırın ve kontrol edin. Toprak nemli ise sulama yapmaya gerek yok demektir. Eğer kuru ise sulama yapabilirsiniz.

Budama ve Çoğaltma:

Bir kış bitkisi olan Atatürk çiçeği, bu nedenle Noel çiçeği olarak da bilinir. Kış aylarında yaprak verir ve bu aylarda çiçek açar. Yapraklarını da bu aylarda döker. Çoğaltma için ise 3 farklı yöntem kullanılır:

• Çelik ile çoğaltma: Çiçek çok büyüdüğünde taze dallar vermesi için budanmalıdır. Sağlıklı gelişimi için bu faydalıdır. Budanan dalları çelik olarak kullanmanız yeni çiçekler elde etmenizi sağlar. Budanan dalı su içerisine koyarak filizlenmesini sağlayabilirsiniz. Filizlenen dalı küçük bir saksıya dikerek yetiştirebilirsiniz.

• Bitki kökü ile çoğaltma: Bitki köklerine baktığınızda yanda yumru olarak yeni kökler çıktığını görebilirsiniz. Bu kökleri dikkatli bir şekilde ayırarak başka bir saksıya dikebilirsiniz.

• Tohum ile çoğaltma: Tohum olarak aldığınız bitkiyi, toprağa ekerek çoğaltma yapabilirsiniz. Ancak tohumun filizlenme süreci biraz daha uzun sürecektir. Bunun yerine çelik ve kökten çoğaltma yöntemlerini kullanmanız, daha kısa sürede bitki elde etmenizi sağlar.

Atatürk Çiçeği Hikayesi

Ponsetya, Noel çiçeği, Noel yıldızı gibi isimlere sahip olan bu güzel çiçek ülkemizde neden Atatürk çiçeği olarak anılmaktadır?

Atatürk’ün bir serada görüp çok beğendiği bu güzel çiçek, ülkemizde çok fazla yetişmemektedir. Bunun üzerine Mustafa Kemal Atatürk bir çalışma başlatır ve çiçeğin ülkemizde yaygınlaşmasına vesile olur. Bu sayede ülkede tanınan çiçek, o dönemdeki bitki bilimciler tarafından “Atatürk çiçeği" olarak isimlendirilir. O günden beri ismi de öyle kalmıştır.

Geçmişten günümüze ponsetya…

Meksikalılar ve Aztekler tarafından çok sevilen ponsetya, şifalı bitki olarak da bilinen eski tarihlerde deri hastalıklarında kullanılan bir türdür. İlk olarak ki XIX. yüzyılın başlarında, Alman doğa bilimci Alexander von Humboldt tarafından kıtaya taşınmıştır. Bilim insanı tarafından getirildikten sonra çok sevilen bitki, çoğaltılmış ve Latince sütleğenlerin en güzeli anlamına gelen Euphorbia pulcherrima ismini almıştır. Amerika Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk Meksika Büyükelçisi, doktor ve botanikçi Joel Poinsett tarafından da çok beğenilen bu güzel bitki, 1828 yılında Güney Kaliforniya’ya götürülmüştür. Sonrasında çoğaltılarak ticari bir türe dönüştürülmüştür.